İstanbul Boğazının Karadeniz den giriş kapısı konumundaki Anadolu Kavağı
yıllardır değişmeyen görüntüsü ile nostaljik balıkçı köyü özelliğini
koruyor. İstanbul'un nefes borularından biri olan ve balık lokantaları
ile ünlü köy, lüfer mevsimi olan eylül ekim aylarında İstanbul un yaza
veda edip sonbaharda ılık günlerin tadını çıkarmak isteyenlerin tercih
ettiği gezi yerlerinin başında yer alıyor.Hem kara yoluyla hem de
denizden vapur seferleri ile ulaşımın sağlandığı Anadolu Kavağına gidip
denizin kenarında ızgara balık keyfi yaşamak istiyorsanız sonbahar
ayları bu tür bir gezinin en uygun zamanı. Yazdan kalma günlerde serin
ama üşütmeyen deniz kokulu esintiler arasında sahilde veya iki üç katlı
restoran ve lokantaların manzaralı pencere kenarı veya teraslarında bir
yandan sipariş ettiğiniz balıkları yiyebilir diğer yandan gözü okşayan
manzara eşliğinde iyotlu , oksijeni bol deniz kokulu havayı teneffüs
ederek huzurlu, hafta içi veya sonu günübirlik sakin bir kaçamak
yapabilirsiniz. Kavaklara balık yemeye gelenler ya Eminönü iskelesinden
kalkan şehir hatları vapurları ile boğazın iskelelerine karşılıklı
uğrayarak geliyorlar yada Sarıyer den kalkan seferleri tercih ediyorlar.
Bu tür ulaşımı kullanan yolcuların geliş ve gidiş saatleri seferlere
bağlı olduğu için yemek sonrası topluca kalkıp dönüşe geçiliyor. Otobüs
seferlerinin de yapıldığı Anadolu Kavağına özel aracınızla geliyorsanız
hem yol üstünde uğrayacağınız bir çok durak bulunuyor hem de manzaralı
güzergahın tadını çıkartıp sefer saatlerine bağlı kalmaksızın
istediğiniz süre oturabiliyorsunuz. Anadolu Kavağına daha yaklaşırken
vapur iskelesi çevresinde toplanan yerleşim alanını tepede yer alan
boğazın kontrolü için Cenevizliler tarafından yapılmış Yoros kalesi'ni
görebiliyorsunuz. Restore edilip kremalı pasta gibi boyanan birkaç ahşap
evin bulunduğu hafif yokuş dar sokaktan iner inmez köye giriyor ve
uygun bulduğunuz yere aracınızı park ediyorsunuz. Kaldığınız süre hiç
önemli değil ister bir saat, isterseniz beş saat, otopark görevlileri
giriş çıkış üçretlerini peşin peşin alıyorlar. Sıra manzaralı bir
mekanda masa seçmeye geliyor .Sahilde bulunan balık restoranları açık ve
kapalı bölümleri ile tercih edilirken daha geride yer alan restoranlar
ikinci ve üçüncü katları veya terasları ile cazip manzara seyretmenize
olanak sağlıyor. Daha ekonomik yemekler için sokak aralarında ,bahçe
içinde hizmet veren lokantalarda bulunuyor bunlar balık çeşit ve
fiyatlarını girişlerine astıkları tabelalarda gösteriyorlar. Canı sadece
boğaz girişinden çıkarılan temiz midyelerden yemek isteyenler için
çeşitli midye tava yapanlara da sıkça rastlanıyor, çay bahçeleri de var.
Anadolu Kavağı'nın tam ortasında ulu çınar ağaçları, çevresinde işporta
tezgahlarda krep adı altında bir tür hamuru kızgın saçta kızartıp
üzerine çeşitli tatlı soslar sürerek sunan satıcılar, dondurma ve
büfeler, incik boncuk türünden hediyelik eşya satıcıları yer alırken
balıkçıların yolunu gözleyen, balık yemekten bıkmamış miskin kediler
göze çarpıyor. İskeleye yanaşan vapur yolcuları ile hareketlenen Anadolu
Kavağının sakin atmosferi içinde kıyıya bağlı tekneler balıkçı köyünün
manzarasını tamamlarken sanatseverlere resim yapma, fotoğraf çekme
konusunda renkli kompozisyonlar oluşturuyor. Sahil boyunca aracınızı
yanı başınıza park ederek olta ve kamış ile balık tutma imkanı da
bulunuyor.Özellikle Mayıs ayında Karadeniz'e yumurta bırakmaya çıkıp
balık yasağının sona erdiği 1 Eylül den itibaren İstanbul Boğazına
girerek Marmara ya gitmek üzere yola çıkan, Karadeniz in az tuzlu
suyunda beslenerek yağlanmış balıklar, boğaz girişinde ağlarla yakalanıp
taze tüketiliyor. Anadolu Kavağı restoranları da çeşitli balık pişirim
şekilleri ile dikkat çekiyor. Bazı restoranlar balıkları teşhir
ettikleri tezgahtan seçtirip, altında tüp gaz yakarak ısıttıkları saç
üzerinde göz önünde bir tür ızgara yaparken bazıları gerçek kömür ateşi
kullanıyor.
Yoros Kalesi : Sahilden çevreye hakim bir tepede
bulunan Yoros Kalesi'ne doğru tırmanırsanız Karadeniz'den İstanbul'a
giriş yapan gemileri ve boğazın muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz.
Tepenin uç kısmında bulunan Yoros Kalesi mimarisi ve duvarlarında
bulunan armalarıyla dikkat çekiyor. Bitinyalılar, Gothlar ve Ruslar'ın
saldırılarına uğrayan Anadolu Kavağı bir dönem Cenevizlilerin de eline
geçmiş. Cenevizliler tarafından yapılan Yoros Kalesi 1190 yılına
tarihleniyor. Bizanslıların ve 14.yy.da Osmanlıların eline geçen Yoros
Kalesi içinde 25 evlik bir Türk mahallesinin bulunduğundan da söz
ediliyor. Evliya Çelebi ise verdiği bilgilerde kavak kasabasının içinde
siyah renkli olan kalenin Yıldırım Han tarafından fethedildiği, Fatih
Sultan Mehmed tarafından tamir edilip içine asker konduğu, çevresinin
200 adım ve dört bir yanının kestane ormanı kaplı olduğundan söz
ediliyor.
Yuşa tepesi; camii ve türbesi : Anadolu Kavağı
yakınlarındaki oldukça popüler olan ziyaret yerlerinden biri olan
Boğaziçi'nin sahile en yakın ve en yüksek tepesi Yuşa Tepe bulunuyor.
Özellikle modern giyimli bayanların daha fazla ziyaret ettiği gözlenen
ziyaret tepesi boğaza ve Karadeniz e aynı açıdan hakim görkemli
panoraması ile de etkiliyor . Ramazan ayları, kandillerin arifeleri
günleri, bayramlarda ve Cuma, cumartesi, Pazar günlerinde her zamankine
oranla daha fazla ziyaretçi akınına uğrayan Yuşa Tepesinde ücretsiz
geniş otopark lüks araçlar ile doluyor. Ziyaretçiler Hz.Yuşa
Aleyhisselam Türbesini ve 1755 tarihli Camii ziyaret ederek dua
ediyorlar. Cami yanındaki bahçe içinde bulunan etrafı demir parmaklıklar
ile çevrili çok uzun türbe ziyaretçilerin oldukça dikkatini çekiyor.
İlgililer çok önceki yıllarda harap durumda bulunan türbe yerinin kesin
olarak, tam yerinin belli olmaması nedeniyle yerin uzun olarak 17 metre
yapıldığını belirtiyor ve burada yatan kişinin yaygın olarak bilindiği
gibi boyunun çok uzun olduğu inanışının yanlış olduğu konusuna açıklık
getiriyorlar. Çeşitli dileklerde bulunup dua edenler arasında
dileklerine kavuşanlar daha sonra tekrar gelip bu defa adaklarını yerine
getiriyor İslam dini temel prensipleri ile bağdaşmamasına rağmen diğer
ziyaretçilere şeker, lokum dağıtıyorlar !!. Temizliği ve çevre
düzenlemesi ile de dikkat çeken Cami bahçesinde, Türbe kitabesi, dört
yüzünde birer musluk bulunan süslü saçaklı bir çeşme, kültür evi, oturma
üniteleri, 27 kabirli mezarlık yer alırken Yuşa Tepesi girişinde
çeşitli dükkanlar, tezgahlarda dini kitaplar, tespihler,başörtüsü gibi
ihtiyaçlar satılıyor, gözleme yapanlara, köfte, balık, ekmek satanlara
da rastlanıyor.! (İslam dini, camileri alışveriş, kabristanları da
bayram -şölen yeri haline getirmeyi doğru bulmuyor.) Chalkedonlular'ın
Daphne adına yaptıkları adak yeri tarihin ilk dönemlerinden beri kutsal
bir yer olarak kabul edilmiş çeşitli uygarlıklar burada kendi dinlerine
göre mabet ve tapınaklar yapmışlar.Bunlardan birisi de ilk çağlarda ki
Zeus sunağı olarak biliniyor. Bizans Döneminde. 6. yy da imparator 1.
Jüstinianos zamanında ise bu sunak kiliseye çevrilmiş.Osmanlı Döneminde
bu tepeye Sadrazam Yirmisekiz Çelebizade Mehmet Sait Paşa ( Ö.1761)
tarafından 1169 ( 1755) tarihinde bir mescit yaptırılmış.
Anadolu Kavağına Nasıl gidilir
Anadolu
Kavağı boğaz gezisine tam gün süre ayırmak isterseniz Eminönü
iskelesinden saat 10.30 da kalkan Denizcilik İşletmesi vapurlar
seferleri ile boğazın her iki yakasında ki iskelelere uğrayarak A.Kavak
iskelesine gelebilirsiniz. Dönüş için vapur sizi yemek süresince
bekliyor ve saat 15.00 de bir diğeri 17.00 de kalkış yapıyor. Sarıyer
den yapılan seferler veya Yeniköy'den Beykoz a kalkan tekneler ile
karşıya geçip, yolun kalan kısmını karadan tamamlayabilir, Sultaniye
Anadolu Kavağı otobüs seferleri kullanabilirsiniz. Yola özel aracınızla
çıkıyorsanız sahil yolu dar ama temiz asfalt ve hafta sonu yoğun
trafiğine rağmen, cazibesini koruyor. Tarihi yalıların, köşklerin yer
alması nedeniyle genişleme imkanı vermeyen bazı kesimlerde yüksek
duvarlar denizi görme imkanı bile olmayan yolda önümüzdeki yıllarda
belki de çift katlı yol kaçınılmaz olacak diye düşünebilirsiniz.
A.Kavağı'nın boğaz girişindeki konumu nedeniyle yolun bu bölümde her iki
yanı askeri bölge ve tel örgüler ile çevrili.Yemyeşil bitki örtüsü
içinde araç sürerken trafik kural ve hız limitlerini aşmamak kasislerde
yavaşlamak gerekiyor. Deniz Kuvvetlerine ait bu bölümlerde temizlik,
bakım, intizam ve düzen beğeni topluyor.
Anadolu Kavağında ne yenir
Boğazın
Anadolu yakası boyunca Anadolu Kavağına gelinceye kadar Avrupa sahilini
seyrederek oturabileceğiniz restoran ve çay bahçeleri ile dolu.
Hepsinin farklı özelliği ayrı güzelliği bulunuyor. Beylerbeyi,
Çengelköy, Kanlıca, Anadolu Hisarı, Beykoz Kavağa gelene dek aklınızı
çelecek lezzet ve görüntüler sunuyor. Yol boyunca balıkçılar
solungaçları kırmızı balıklarla dolu tezgahları, Çengelköy'ün çiçeği
üzerinde küçük, körpe badem salatalıkları, Çengelköy ün taş fırınında
pişirilmiş odun kokulu ekmekleri, Beykoz un iskele yakını cadde üstü
fırınındaki şişman pideleri alınması gerekenlerden, yoğurdu ile ünlü
Kanlıca sahili oturma bahanesi verecek türden mola yerleriniz olabilir.
Yuşa Tepesi yakınlarına gelirken yolun kenarında köy ürünü satan
tezgahlarda mevsim sebzeleri kırmızı barbunya fasulyesi, ceviz, kestane
suni yem takviyeli köy yumurtalarından bulabilirsiniz. Anadolu Kavağında
balık satanlara küçük tezgahlara rastlanıyor.Anadolu kavağında size
tavsiye edebileceğimiz bazı restoranlar :
Altınbalık Restaurant - 0216 320 21 19
Yosun Restaurant - 0216 320 21 48
Gözde Restaurant - 0216 320 25 68
Yedigül Restaurant - 0216 320 21 80
Anadolu kavağında konaklayabileceğiniz otel, motel, pansiyon ve apartlar;
Anadolu
Kavağı günübirlik kullanım alanı olarak tanınıyor. Bölgede otel motel
pansiyon türü konaklama gelişip yaygınlaşma göstermemiş. Buna rağmen
Taşlı Yalı Butik Hotel hizmet veriyor. Önceki yıllarda Anadolu Kavağına
girişte bulunan askeri nizamiyede aracın plakası yazılır hatta kimlik
bırakılırdı.1976 yıllarına dek süren bu uygulamadan yapılan
düzenlemelerle vazgeçilerek daha çok turizm gelişmesi sağlanmış.
İstanbul dışından gelip mutlaka Boğazda farklı konumdaki lüks
konaklamalar için Beylerbeyi çevresinde yalı otel ve apart daireler
bulunuyor.
Bosphorus Pasha Hotel: Beylerbeyi'nde 14 odalı hotel.Tel: (0-216) 422 00 03.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder